yolda yürürken kazayla çarpılan heykele, mankene, direğe pardon demek.
yere düşmekte olan cep telefonuna düşmesini engellemek için tekme atmak.
sigarayı kulağa telefonu ağıza götürmek
sevgiliyle uzun süren bi telefon görüşmesi yaptıktan sonra bişey soran arkadaşına efendim aşkım demek.
osuran arkadaşa çok yaşa demek.
biriyle konuşurken bi yandan da mesaj atmaya çalışınca atacağınız mesajı karşınızdakine söyleyip söyleyeceğinizi telefona yazmanız.
kasaptan kiymalik köfte istemek. köftelik kiyma verim abey daha güzel olur dedi de aklim basima geldi.
minübüste tam inilecek yere yaklaşırken ve şoföre "müsait bi yerdeee" ya da "inecek vaaar" diye seslenmeye hazırlanırken saate bakmak ve hemen ardından kafayı kaldırıp şoföre doğru "saat beeeş" diye bağırmak.
dandik bir türk dizisine tebessüm ettiğinizi fark etmek.
kuruyemişciye gidip 10 liralık leblebi istemek,ardından 'kaç para' diye sormak.
adamın fantazi dolu bakışlarına mağrur kalmak.
merdivenlerden inerken son anda görülen sümüklü böceğe basmamak uğruna atılan bir büyük adım veee..gözü hastanede açmak
birisinin yere düşürdüğü 10 kuruşu peşinden koşup geri vermek.verirkene ne yapıyorum lan ben demek.
cep telefonu ile klimanın ayarını değiştirmeye çalışmak.
taze fındığın kabuğunu kırdıktan sonra kabuk parçalarını ağıza fındığın içini de çöpe atmak..
ilk buluşmada dışarıda yenen, güzel sohbetlerle geçen bir yemekten sonra kız afiyet olsun dediğinde; "eline sağlık" demek.
diyalog bir pastacıda geçmektedir.hesabı ödemek için kasaya gidilir ve garson sorar;
+nasıldı pasta'nız?
-güzeldi.
+hehe.yani neyliydi demek istedim
- ( bi sana madara olmamıştık be )
cenaze evinde 'başın sağolsun' denmesi gerekirken 'canın sağolsun' denmesi.
traş kremiyle diş fırçalamak.
telefonu kapatırken "öptüm görüşürüz" demeye çalışırken, "öpüşürüz" deyip kapatmak.